Aşkın kontenjanı kaç kişiliktir?
Aşkın kontenjanı kaç kişiliktir?
Aşk süreli süresiz mi tensel mi tinsel mi?
Kadının mı yoksa erkeğin mi aşkı daha kuvvetlidir yoksa ikisi de zayıf mıdır?
Aşk ölümlü müdür?
Ölümlüyse aşk, aşk mıdır?
Sizce aşk akıllı adam işi midir yoksa aklı bile aşmış deli (mecnun) işi midir?
Aşkın merkezinde kim vardır?
Aşkın merkezinde kadın mı erkek mi yoksa aşkın kendisi mi vardır?
Aşkta cinselliğin etkisi var mıdır?
Cinsellik elden ayaktan düşünce aşk da mı düşer elden ayaktan?
Aşkın öncesi ve sonrası var mıdır ve aşk önceli ve sonralı ise bunu aşk diye tanımlamak ne kadar doğru?
Aşkın mayası nedir? Aşkın kendisi yaratan mıdır yoksa yaratılan mı? Aşk bir sınırsızlıksa zaman ve zeminle sınırlamak saçmalık olmaz mı? Aşk bir kadın veya erkek için var edilmiş bir kavram mıdır yoksa fiziki olandan fizikötesine uzanabilmek midir?
Bu sorularla aşkı ve kendimizi sorgulama fırsatı elde ettik. Zaten aşk da kişinin kendini keşfetmesi değil midir? Yokluğu ve çokluğu silip birlemek ve birlenmek değil mi? Aşkın kontenjanına vereceğiniz cevap aşkınızın kalitesi hakkında önemli ipuçları verecektir ve kendinizi keşfetmede size yardımcı olacaktır. Seviyorsanız ve sevgiliniz sizin için yegâne ise vazgeçilemezse sözü de fermansa a kalite âşıksınız demektir. Âşık olmak, sevgilinin kapsam alanından çıkamamaktırAşksız kalmak insanın insanlığından olması ve aşağılanmasıdır. Aşık olan insan aynı zamanda ölüm kabusunu da yenip diriliş medeniyetine adım atmış olur. Aşık olmak durumu, insan için ölümün ölmesi ölerek de sonsuz canlılığa ermektir. Aşık biyolojik canlılığını kaybederken gurbet dünyası sona ermiş sevgiliye kavuşma zamanı gelmiş demektir. Ölüm aşık için kaçış ve bitiş değil sevgiliye kavuşmadır. Bu yönüyle bakılırsa ölümlü olmak insana ait bir hakikat değildir. İnsan zaten aşık olmakla ölümsüzlüğe ermiş olur.